19 Ekim 2009 Pazartesi

TARİHTE TARSUS

Tarihin sayfaları bir bir çevrilmelidir;
Tarsus’un geçmişteki yeri görülmelidir.
Birlikte okuyalım, birlikte öğrenelim;
Yanlış bilgilerimiz tek tek silinmelidir.

Kyndos (Kindos) denilen Berdan ve Seyhan ırmakları,
Suluyor bereketli ve zengin toprakları.
Torosların kar suyu deltayı suladıkça;
Ağaçlarla çiçekler, yeşerir yaprakları.

Bu topraklarda manda çok yetiştirilirmiş,
Be zengin memlekete Kilikya denilirmiş.
Kilikya, camız yanı manda anlamındadır;
Kilikya denildikçe akla Tarsus gelirmiş.

Tarihin ilk çağında şehirleşen yerdir,
Cilalı Taş Devri’nde ilk kentlerden biridir;
Milattan Önce altı bin yılından izler var;
Burası her devirde Kilikya başkentidir.

Dünden, yarından varmış bilgisi, her hususta,
Uzun ömür yaşamış, Babil yanında, Sus’ta;
Bereket peygamberi, Danyal peygamberimiz,
Burada yaşamış işte bak mezarı Tarsus’ta!

Hazine vardır diye, haydutlar heveslenmiş,
Erenlerin rüyası Danyal ile süslenmiş;
“Mezarım oynanmasın ki rahat bıraksınlar,
Üzerimden su geçsin” diye bize seslenmiş.

Kilikya’da kurulan ilk devlet Arzava’dır.
Kilikya Torosların önünde bir ovadır.
Sonra Kızvatna, Hitit, Fenikeliler vardı;
Kuelerle Asurlar, hükmeden bir davadır.

Frigler, Yunanlılar burada bir dönem durdu,
Bu topraklar her zaman Kilikyalının yurdu.
Kilikya’da krallık Syennesis’in tacı;
Sonra Persler, Makedon İskender de oturdu.

Kıral Filip’in oğlu, henüz yirmi yaşında,
Makedonya’nın tacı, İskender’in başında.
Milattan öncesidir, yıl üç yüz yirmi dörttür;
Anadolu’ya geçer, ordusunun başında.

Kapadokya’dan sonra Kilikya’ya yöneldi,
Gülek Boğazındaki pusular bir engeldi;
Gece okçular ile geçitlere yürüdü,
Şafak sökerken geçti, başkent Tarsus’a geldi.

Güneyde Tarsus; zengin, bereketli topraklar,
Ortadan Berdan akar, topraklarını aklar.
Torosların berrak ve soğuk suları akar,
Güzel Tarsus bağrında bin bir güzellik saklar

İskender, Kindos denen Berdan şelalesinde,
Kendisini tutamaz, suların halesinde;
Terli terli yıkanır, hastalık onu bulur,
Genç yaşında ölümü hisseder gövdesinde.

Doktorlar çare olmaz, ümidini kaybeder,
Philippos denen hekim, iyi edeceğim der;
Philippos şüphelidir, casus sanılmaktadır;
Ama o hastalığı müshille iyi eder.

Şimdi MÖ yüz yirmi üç yılında,
Kilikyalı taht bulur, Roma’nın tacında;
Eyaletin temeli Kilikya’da kuruldu;
Tarsus’un geleceği, Roma’nın kılıcında.

Ünlü hatip Ciceron, Tarsus’a olmuş vali;
Pekiyi değilmiş, o gün, Tarsus’un hâli.
Gelen zalimler halkı ezmiş, zulümler yapmış;
Yoksulluk yaygınlaşmış, fakir kalmış ahali.

Sula, Julius Sezar’ı idama mahkûm etti;
Sezar, Roma yerine Anadolu’ya gitti.
Korsanlar Kilikya’da onu tutmak istedi;
Ama o buradan kaçtı; Romalı konsül seçti.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder